Yağma Suçu (TCK Madde 148)

YAĞMA SUÇU 

Yağma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Onuncu Bölüm, Malvarlığına Karşı Suçlar başlığı altında TCK madde 148’ de düzenlenmiştir. Yağma suçuna ilişkin olarak kanun hükmü şöyledir:

TCK MADDE 148
Yağma  
Madde 148-  
(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. 
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Yağma suçu, hırsızlık suçunun cebir veya tehdit yoluyla işlenmesi ile oluşur. Bu suç tipinde başkasına ait bir taşınır mal, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle fail tarafından alınmaktadır. Yağma suçu, yapısı gereği bileşik bir suç tipidir. Bileşik suç, TCK 42’ de; biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suç olarak ifade edilmiştir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmamaktadır. Bileşik suçlar, tek suç olarak kabul edilmektedirler. Örneğin yağma suçunu işleyen faile; ayrıca cebir veya tehditten dolayı ceza verilmez.

YAĞMA SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ YARAR NEDİR?

Yağma suçu ile korunan hukuki yarar temel olarak kişilerin mülkiyet hakkıdır. Bu suç tipi ile ayrıca yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık da korunup güvence altına alınmaktadır. 

YAĞMA SUÇUNUN FAİLİ VE MAĞDURU KİMDİR?

Mala zarar verme suçunun faili açısından kanunda özel bir düzenleme bulunmamakta olup; fail herhangi bir kimse olabilir. Bu sebeple yağma suçu özgü bir suç değildir. Bu suçun mağduru açısından da kanunda özel bir düzenleme bulunmamakta olup; mağdur herhangi bir kimse olabilmektedir. Mağdur, kısaca işlenen suç eylemi nedeniyle haksızlığa uğrayan veya hakkı ihlal edilen kişiyi ifade etmektedir. 

YAĞMA SUÇUNUN MADDİ UNSURU NEDİR?

Yağma suçunun maddi unsuru, kanundan da anlaşılacağı üzere cebir ve tehditle bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya zorlamak oluşturur. Yağma suçunda sadece cebir veya tehdit eylemlerinin gerçekleşmesi yeterli olmayıp; aynı zamanda taşınır malın alınması da gerekmektedir. Taşınır bir malın fail tarafından cebir veya tehdit suretiyle alınması, yağma suçunun oluşması için yeterlidir. 

1- Cebir 

Cebir; yağma suçunu, hırsızlık suçundan ayıran bir unsurdur. Kelime anlamı olarak bir kimsenin isteğinin aksine bir hareketi yapmaya veya yapmamaya zorlamaktır. Kanunda gerekçe olarak kişiye karşı fiziki güç kullanmak suretiyle, onun veya üçüncü bir kişinin iradesi ve davranışları üzerinde zorlayıcı bir etki meydana getirmesi olarak tanımlanmıştır. 

2- Tehdit 

Tehdit, kişilerin gelecekte bir saldırı gerçekleştireceği veya zarara uğratacağı hususunun bildirilerek korkutulması olarak tanımlanmaktadır. Tehdit de cebir gibi yağma suçunu hırsızlık suçundan ayıran bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Tehdit, bizzat malın zilyedine karşı yöneltilebileceği gibi mağdurun bir yakınına karşı da yöneltilebilir. 

3- Malın Alınması 

Malın alınması kavramından, mağdurun suç konusunu oluşturan mal üzerindeki zilyetliğine son verilmesi ve mağdurun bu mal üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf hakkının kullanılmasının olanaksız hale getirilmesi anlaşılmaktadır. 

4- Cebir Karinesi 

TCK 148/3 uyarınca mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi, yağma suçunda cebir sayılır. Örneğin mağdurun hipnoz edilmesi, mağdura uyku ilacı içirilerek kendinden geçirilmesi halinde cebir karinesi gerçekleşmiş sayılmaktadır. 

YAĞMA SUÇUNUN MANEVİ UNSURU NEDİR?

Yağma suçu sadece kasten işlenebilen bir suç olup; suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Fail, yağma suçunda suçun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek eylemini gerçekleştirmektedir.

YAĞMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR? 

Yağma suçunun nitelikli halleri TCK madde 149’ da düzenlenmiş olup; kanun hükmü şöyledir:

TCK MADDE 149
Nitelikli yağma 
Madde 149- 
(1) Yağma suçunun; 
a) Silahla, 
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, 
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte, 
d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde, 
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, 
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla, 
h) Gece vaktinde, İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 
(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Yağma suçunun yukarıda belirtilen şekillerde işlenmesi durumunda suçun basit haline nazaran daha ağır bir cezai yaptırım öngörülmüştür. Failin yağma suçunu işlerken yukarıda belirtilen nitelikli hallerden birden fazlasını eyleme dökmesi halinde faile yine sadece bir kez ceza verilir; ancak bu durumda faile ceza verilirken alt sınırdan uzaklaşılır.

YAĞMA SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER NELERDİR? 

Yağma suçunda daha az cezayı gerektiren haller TCK Madde 150’ de belirtilmiş olup; kanun hükmü şöyledir:

TCK MADDE 150
Daha az cezayı gerektiren hâl 
Madde 150-  
(1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. 
(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.

YAĞMA SUÇUNDA HUKUKA AYKIRILIK 

Türk Ceza Kanunumuzdaki genel hukuka uygunluk sebepleri yağma suçunda da uygulanabilir. TCK madde 24/1 uyarınca kanun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez. Örneğin haczi kesinleşmiş bir icra dosyasında haciz memurunun alacaklı vekilinin talebi üzerine ilgili konuta girip borçlunun haczi kabil eşyalarını haczetmesi durumunda yağma suçu oluşmaz. Yine TCK 26/1 uyarınca hakkını kullanan kimseye ceza verilemez. Örneğin Amerikan futbolunda oyuncular topa sahip olmak için oyunda birbirleri ile yarışırlar ve birbirlerinden topu alırlar. Bu durumda da yine yağma suçunun oluşması söz konusu olmaz.

YAĞMA SUÇUNUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ   

A. TEŞEBBÜS 

Teşebbüs, failin suç işlemek üzere icra hareketlerine başlamış olması karşısında elinde olmayan sebeplerle arzu ettiği sonucu gerçekleştirememesi halidir. Yağma suçunda icra hareketleri belli kısımlara bölünebileceği için suçun basit ve nitelikli hallerine teşebbüs mümkündür. . Suça teşebbüs halinde TCK 35 hükümleri uygulanır. Bu hüküm uyarınca kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişle hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. Örneğin failin mağduru yağmalamak için ona sopayla vurması anında güvenlik alarmlarının çalması ve failin alarmdan korkup parayı alamadan kaçması durumu yağma suçunda teşebbüse örnek olarak verilebilir.

B. İŞTİRAK 

Yağma suçu, tek bir kişi tarafından işlenebileceği gibi suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi de mümkündür. Bu anlamda, kanunun suç saydığı bir eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, suça iştirak olarak ifade edilmektedir. Yağma suçu, tek failli suçlardan olup; bu suça iştirak her durumda mümkün olabilir. Mağdura karşı yağma eylemini gerçekleştiren birden fazla kişi söz konusu olur ise, bu eylemi gerçekleştiren bütün kişiler birlikte fail olarak kabul edilirler ve her bir fail bu suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır.

C. İÇTİMA  

Suçların içtimai, bir kişinin ceza kanunu birden fazla kez ihlal etmesi ve bu sebeple birden fazla suçtan sorumlu tutulması hallerinde karşımıza çıkan bir terimdir. Failin, tek bir eylemle birden fazla hukuki yararı ihlal etmesi halinde veya farklı eylemlerle aynı hukuki yararı ihlal etmesi hallerinde suçların içtimai söz konusu olur. TCK 42 bileşik suç hükmü uyarınca biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz. Tehdit veya cebir ile hırsızlık suçlarından oluşan yağma suçu bileşik suçun en temel örneğidir. Yağma suçunda, cebir, tehdit, hırsızlık gibi birden fazla suç oluşsa da faile yağma suçundan dolayı tek bir ceza verilir. Faile ayrıca cebir, tehdit veya hırsızlıktan dolayı ceza verilmez. TCK 43/3 gereğince zincirleme suç hükümlerinin yağma suçunda uygulanabilmesi mümkün değildir.

YAĞMA SUÇU UZLAŞTIRMA HÜKÜMLERİNE TABİ MİDİR?

Yağma suçu uzlaştırma hükümleri kapsamında olmayıp; uzlaştırma hükümleri bu suç için söz konusu olmaz. 

YAĞMA SUÇUNDA SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMANIN YAPILMASI ŞİKÂYETE TABİ MİDİR?

Yağma suçunda soruşturma ve kovuşturmanın yapılması şikâyete tabi değildir. İlgili makamlar suçun işlendiği bilgisine ulaştığı anda resen harekete geçmektedir. Mağdur, şikâyetini geri alsa dahi yargılama devam etmektedir. 

YAĞMA SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

 Yağma suçunun yargılamasında görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir. 

YAĞMA SUÇUNDA DAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?

 Ceza yargılamasının kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle zamanaşımı hususu savcı veya hâkim tarafından resen nazara alınmaktadır. Yağma suçunda dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. 

YAĞMA SUÇUNUN CEZASI NE KADARDIR?

Yağma suçunun basit halinde yani TCK Madde 148 uyarınca öngörülen cezai yaptırım 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun nitelikli hallerinde ve kanunda belirtilen diğer hallerde bu cezai yaptırım arttırılabilmektedir. 

YAĞMA SUÇUNDA ŞAHSİ CEZASIZLIK NEDENLERİ SÖZ KONUSU OLUR MU?  

Türk Ceza Kanunu Madde 167’ de şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep düzenlenmiş olup; yağma ve nitelikli yağma suçlarında bu hükmün uygulanmayacağı TCK 167/1’ de açıkça ifade edilmiştir.

YAĞMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK  

Etkin pişmanlığa ilişkin hüküm TCK Madde 167’ de düzenlenmiş olup; kanun hükmü şöyledir:

TCK MADDE 168
Etkin pişmanlık 
Madde 168 – 
(Değişik: 29/6/2005 – 5377/20 md.)  
(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir. 
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir. 
(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir. 
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır. 
(5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.

Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için kural olarak mağdurun rızasına gerek yoktur. Mağdurun rızası kısmen geri verme veya tazmin durumunda aranır. İştirak halinde işlenen yağma suçunda faillerden birinin sadece kendi payına düşen meblağı ödemiş olması durumunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.

YAĞMA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI  

YAĞMA SUÇUNUN KOVUŞTURMASINDA GÖREVLİ MAHKEME AĞIR CEZA MAHKEMESİDİR   

“…Sanığın, mağdur adına kredi çekip kendisinin ödemek zorunda kalması nedeniyle mağdurdan alacaklı olduğunu iddia etmesi, ve olay günü de "İki gün içinde parayı hazırla yoksa ananı da seni de evden aldıracağım, senin yüzünden 24 yıllık evliliğim yıkıldı, sen benim burnumdan getirdin bende senin burnundan getireceğim" diyerek tehdit etmesi ve mağduru yaralaması şeklinde kabul edilen eylemlere göre; yüklenen eylemlerde alacaktan fazlasını talep söz konusu ise sanığın eyleminin TCK'nın 148. maddesinde düzenlenen yağma; aynı değerin talebi hakkında ise TCK'nın 150. maddesinde düzenlenen hukuki ilişkiden doğan alacağın tahsili amacıyla tehdit suçunu oluşturabileceğinden, davaya bakma ve delilleri değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, sair hususlar incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA…” (4. Ceza Dairesi 2021/28547 E. , 2021/29356 K.) 

FAİLLERİN HARAÇ İSTEMESİ EYLEMİ TEHDİT SUÇU OLMAYIP; YAĞMA SUÇUNU OLUŞTURUR 

“…Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık ...'ın tekerrüre esas alınan ilamında TCK'nın 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmakla, sanığın ikinci kez mükerrir olduğunun tespiti ile cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmemiş ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi kabul edilmeyerek yapılan incelemede; Mahkemece sanıkların gece vakti mağdurun iş yerine gelerek ürün almak istedikleri, ürünün bedelsiz verilmemesi üzerine mağdurdan haraç isteyerek fikir ve eylem birliği içerisinde mağduru tehdit ettiklerinin kabul edilmesi karşısında; sanıkların eyleminin TCK'nın 148, 149/1-(c) ve (h) madde ve fıkralarında düzenlenen yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında TCK'nın 106/2-c maddesinde düzenlenen tehdit suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması, Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ... ile müdafileri ve sanık ...'ın eşi ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA…” (4. Ceza Dairesi 2019/7249 E. , 2021/29256 K.) 

MAĞDURUN KENDİ RIZASI İLE UYUŞTURMU MADDE ETKİSİNDE OLMASI SEBEBİYLE FAİLİN EYLEMİNİN MEFCUZ CEBİR SURETİYLE YAĞMA SUÇU DEĞİL; HIRSIZLIK SUÇU OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR  

“…Her ne kadar mağdurun beyanlarında özetle ensesine sert bir cisim ile vurulmasından sonra üzerinde bulunan cep telefonu ile cüzdanının alınmış olduğunu belirtmiş ise de; tüm dosya kapsamı içeriğine göre mağdurun kendi rızası ile kullandığı uyuşturucu madde etkisi altında olma ihtimalinin de bulunması karşısında suça sürüklenen çocuğun ikrar ile sabit olan eyleminin mağdurun üzerinde bulunan cep telefonu ve cüzdanının çalınması eylemi olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 148/son maddesinde belirtilen “Mefruz cebir”in söz konusu olmadığı dikkate alınarak suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 142/2-b,143. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde yağma suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA…” (6. Ceza Dairesi 2021/11280 E. , 2021/17895 K.) 

ALACAKLI OLAN FAİLİN 17.000TL’ Yİ VERMEZSEN VURURUM, ÖLDÜRÜRÜM YÖNÜNDEKİ TEHDİDİ 

“…Sanığın, mağdurdan alacaklı olduğu, olay gününden önce de mağdura tehditte bulunduğu ve olay günü de "17.000 TL'yi vermezsen vururum, öldürürüm" diyerek tehdit ettiği şeklinde iddia ve kabul edilen eylemlere göre; yüklenen eylemde alacaktan fazlasını talep söz konusu ise sanığın eyleminin TCK'nın 148 maddesinde düzenlenen yağma; aynı değerin talebi hakkında ise TCK'nın 150. maddesinde düzenlenen hukuki ilişkiden doğan alacağın tahsili amacıyla tehdit suçunu oluşturabileceğinden, davaya bakma ve delilleri değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, sair hususlar incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA…” (4. Ceza Dairesi 2019/6181 E. , 2021/25456 K.) 

MAĞDURUN PARA VERMEMESİ ÜZERİNE FAİLİN SİZİ ÖLDÜRECEĞİM, SİZİ KESECEĞİM, ARACINIZI YAKACAĞIM SÖZÜ VE YAĞMAYA TEŞEBBÜS 

“…Dosya kapsamı incelenmekle; mağdur yengesi ... ve mağdur anneannesi ...’nun alınan beyanlarında; olay gecesi saat 22:30 sıralarında mağdurların ikametlerinin önünde oturdukları sırada sanığın gelerek mağdur anneannesinden para istediği, mağdurun para vermemesi üzerine mağdurlara hitaben "Sizi öldüreceğim, sizi keseceğim, kapınızın önündeki aracınızı yakacağım" şeklinde sözlerle tehditte bulunduğu anlaşılan olayda; sanığın eyleminin TCK'nın 149/1-h maddesinde düzenlenen gece vakti yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu anlaşılmakla nitelikli yağma suçundan mahkumiyeti yerine yazılı biçimde TCK’nın 148. maddesinden mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA…” (6. Ceza Dairesi 2020/3041 E. , 2021/10448 K.)


CEZA AVUKATI – AĞIR CEZA AVUKATI – İSTANBUL AĞIR CEZA AVUKATI

İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Fatih Yaşar’ a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.