Fuhuş Suçu (TCK Madde 227)

FUHUŞ SUÇU


Fuhuş suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun Üçüncü Kısım Topluma Karşı Suçlar Yedinci Bölüm Genel Ahlaka Karşı Suçlar başlığı altında madde 227’ de düzenlenmiştir. Kanun hükmü şöyledir:

TCK MADDE 227
Fuhuş 
Madde 227- 
(1) Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, bu maksatla tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhşuna aracılık eden kişi, dört yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılır. 
(2) Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır. 
(3) (Mülga: 6/12/2006 – 5560/45 md.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/18 md.) Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri veren, dağıtan veya yayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz günden iki bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. 
(4) Cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhşa sevk eden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır. 
(5) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. 
(6) Bu suçların, suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. 
(7) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. 
(8) Fuhşa sürüklenen kişi, tedaviye veya psikolojik terapiye tâbi tutulabilir.

Suç tipinde belirtildiği üzere kanunda fuhuş yapılması değil; fuhşa aracılık yapılması durumu suç olarak belirtilmiştir. Bu sebeple suçun maddi unsuru ile suç başlığı mukayese edildiğinde birbiri ile çok uyumlu olmadığı için eleştirilmektedir. Yargıtay; fuhşu: “bir kadının çıkar karşılığı veya alışkanlık halinde vücudunu başkalarının cinsel zevkine teslim etmesi ve bu surette cinsel ilişkide bulunma sanatı” olarak tanımlamıştır. Türk Dil Kurumuna göre fuhuş; içinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma olarak belirtilmiştir. 

SUÇLA KORUNAN HUKUKİ YARAR 

Fuhuş suçu ile korunmak istenen hukuki menfaat, toplumun genel ahlak anlayışının korunmasıdır.  Yine toplumun ar ve hayâ duyguları da bu suç tipi ile korunup; güvence altına alınmaktadır. Bu suçun mağduru sıfatındaki kişilerin cinsel özgürlükleri de korunmaktadır. 

SUÇUN FAİLİ 

Türk Ceza Kanuna göre fiili gerçekleştiren kişi fail olarak tanımlanmıştır. Fuhuş suçunun faili açısından kanunda özel bir düzenleme yapılmamış olup; bu suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Herkes tarafından işlenmesi mümkün olmayan, sadece belli bir sıfata sahip şahıslar tarafından işlenebilen suçlara özgü suç (mahsus) suçlar denilmektedir. Bu açıdan da değerlendirildiğinde fuhuş suçu özgü bir suç değildir.  

SUÇUN MAĞDURU 

Mağdur kısaca suçtan zarar gören kişidir. Suçun mağduru fuhuş yaptırılan kişidir. Mağdur kişinin cinsiyetinin bir önemi bulunmamakta olup; LGBT’ li kişiler, kadınlar veya erkekler bu suçun mağduru olabilirler. Fuhuş suçunda çocukların mağdur olduğu hükümlerde mevcuttur. Çocuk, TCK madde 6’ ya göre henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişi olarak tanımlanmıştır. Çocuk Koruma Kanununa göre evlenerek reşit sayılan kişilerde bu suçun mağduru olabilir. 

SUÇUN MADDİ UNSURU 

1- Çocuğu Fuhşa Teşvik Etmek, Bunun Yolunu Kolaylaştırmak, Bu Amaçla Tedarik Eden Veya Barındıran Ya Da Çocuğun Fuhşuna Aracılık Etmek (TCK 227/1) : 

Kanun koyucu TCK 227/1 açısından bir istisna getirmiş olup; bu durumu kanun maddesinin son cümlesinde belirtilmiştir. Şöyle ki; bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılır.  

2- Fuhşa Teşvik Etmek, Fuhşun Yolunu Kolaylaştırmak, Fuhşa Aracılık Etmek, Fuhuş İçin Yer Temin Etmek (TCK 227/2) :  

Bu suç, seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Suçun faili, fuhuş suçunu yukarıda belirtilen pek çok seçimli hareketle işleyebilir. Bu hareketlerden sadece birinin fail tarafından yapılması halinde suç tamamlanmış olur. 

3- Fuhşa Teşvik Amacıyla Hazırlanmış Görüntü, Yazı Ve Sözleri İçeren Ürünleri Sağlama (TCK 227/3) :  

Kanun maddesindeki bu hüküm de seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Fail bu hareketlerden en az birini gerçekleştirirse suç tamamlanmış olur. Failin birden fazla hareketi bir arada gerçekleştirmesi halinde bu durum suç sayısını arttırmaz. Bu durum ceza miktarının tespiti açısından önem arz eder. 

SUÇUN MANEVİ UNSURU 

Fuhuş suçunun manevi unsuru kasttır. Fail; bu suçta suçun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek eylemini gerçekleştirmektedir. Fuhuş suçunun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. 

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU 

Bu suç topluma karşı işlenen bir suç olup; suçun mağduru da toplumu oluşturan bireylerdir. Bu sebeple mağdurun rızasının bulunması suçu hukuka uygun hale getirmemektedir. 

FUHUŞ SUÇUNDA CEZAYA ETKİ EDEN DURUMLAR 

1- Cebir veya Tehdit Kullanarak, Hile İle Ya Da Çaresizliğinden Yararlanarak Bir Kimseyi Fuhşa Sevk Etmek veya Fuhuş Yapılmasını Sağlamak:  

TCK 227/4 uyarınca fuhuş suçunun belirtilen şekillerde işlenmesi halinde faile verilecek ceza yarısından iki katına kadar arttırılmaktadır. 

2- Fuhuş Suçunun Eş, Üstsoy, Kayın Üstsoy, Kardeş, Evlat Edinen, Vasi, Eğitici, Öğretici, Bakıcı, Koruma Ve Gözetim Yükümlülüğü Bulunan Diğer Kişiler Tarafından Ya Da Kamu Görevi Veya Hizmet İlişkisinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi:  

TCK 227/5 hükmü uyarınca suç eyleminin belirtilen durumlarla işlenmesi halinde suçun failine verilecek ceza yarısı oranında arttırılmaktadır. 

3- Bu suçların, suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hali:  

TCK 227/6 hükmü uyarınca suçun belirtilen şekilde işlenmesi halinde faile verilecek ceza yarı oranında arttırılmaktadır. 

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ 

1- TEŞEBBÜS:  

Teşebbüs, failin suç işlemek üzere icra hareketlerine başlamış olması karşısında elinde olmayan sebeplerle arzu ettiği sonucu gerçekleştirememesi halidir. TCK 227/1 hükmünde çocuğu fuhşa sürükleme suçunun hazırlık hareketlerinin de tamamlanmış suç gibi cezalandırılmasının öngörülmüş olması sebebiyle belirtilen madde açısından suça teşebbüs söz konusu olmaz. Ancak aynı maddenin diğer hükümlerinde yetişkinleri fuhşa sürükleme suçları açısından teşebbüs mümkün olabilir. Örneğin yer temini için pazarlık yapılacağı sırada deprem olması ve eylemin bu sebeple tamamlanamaması halinde teşebbüs söz konusudur. Suça teşebbüs halinde TCK 35 hükümleri uygulanır. Bu hüküm uyarınca kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişle hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. 

2- İŞTİRAK:  

Fuhuş suçunda iştirak konusunda genel hükümler uygulanır. Bu suç tek bir kişi tarafından işlenebileceği gibi suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi de mümkündür. Bu anlamda, kanunun suç saydığı bir eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, suça iştirak olarak ifade edilmektedir. Bu suç eylemini gerçekleştiren birden fazla kişi söz konusu olur ise, bu eylemi gerçekleştiren bütün kişiler birlikte fail olarak kabul edilirler ve her bir fail bu suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır. Bir kişi tarafından işlenebilen bir suçun birden fazla kişi tarafından işbirliği içerisinde işlenmesi iştirak olarak nitelendirilir. 

3- İÇTİMA:  

Fuhuş suçunda içtima konusunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple genel hükümler uygulanır. Suçların içtimai, bir kişinin ceza kanunu birden fazla kez ihlal etmesi ve bu sebeple birden fazla suçtan sorumlu tutulması hallerinde karşımıza çıkan bir terimdir. Failin, tek bir eylemle birden fazla hukuki yararı ihlal etmesi halinde veya farklı eylemlerle aynı hukuki yararı ihlal etmesi hallerinde suçların içtimai söz konusu olur. Suçların zincirleme veya fikri ya da gerçek içtima şeklinde işlenmesi mümkündür. 

UZLAŞTIRMA 

Fuhuş suçu uzlaşma hükümleri kapsamında olmayıp; uzlaştırma hükümleri bu suç için uygulanmaz. 

SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMANIN YAPILMASI  

Fuhuş suçunun soruşturması ve kovuşturmasının yapılması şikâyete tabi olmayıp; ilgili makamlar suçun işlendiği bilgisine ulaştığı anda resen harekete geçmektedirler. 

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME  

Fuhuş suçunun yargılamasında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir. 

DAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİ 

Ceza yargılamasının kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle zamanaşımı hususu savcı veya hâkim tarafından resen nazara alınmaktadır. Fuhuş suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır

FUHUŞ SUÇUNUN CEZASI VE YAPTIRIMI 

TCK 227/1 uyarınca çocuğu fuhşa sürükleme suçunun cezası 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.  TCK 227/2 uyarınca yetişkini fuhşa teşvik suçunun cezası 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıdır.  TCK 227/3 uyarınca fuhşa teşvik amacıyla hazırlanmış görüntü yazı ve sözleri içeren ürünleri sağlama suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve iki yüz günden iki bin güne kadar adli para cezasıdır.  Suçun yasada belirtilen ağırlaştırıcı nedeni söz konusu olduğunda kanunda belirtildiği oranda verilen ceza arttırılmaktadır. 

YARGITAY KARARLARI 

FUHUŞ SUÇUNUN TCK 43 HÜKMÜ UYARINCA ZİNCİRLEME ŞEKİLDE İŞLENMESİ  

“…Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, CMK.nın 264. maddesi de gözetilerek temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile mahallinde merciince değerlendirilip gerekli karar da verildiğinden, incelemenin sanık ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hüküm ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Tüm dosya kapsamından sanığın birden fazla kadını bir çok kez fuhuşa sürüklediği, bu itibarla fuhuş suçunu zincirleme olarak mağdure sayısınca işlediği gözetilerek 227/2 ve 43/1. maddelerine göre hüküm kurulması gerekirken TCK.nın 227/2. maddesinden tek hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2012/9016 E. , 2014/5433 K.) 

FUHUŞ SUÇUNUN MAĞDUR SAYISINCA OLUŞMASI GEREKMEKTEDİR 

“…Fuhuş suçundan sanık ...'nın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 08.06.2010 gün ve 2010/179 Esas, 2010/470 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı gözetilmeden, tek suçtan hüküm kurulması ve mağdure Songül Taşdan'ın suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu halde, TCK.nın 227/1. maddesi yerine, 227/2. maddesi uygulanmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2012/950 E. , 2013/12466 K.) 

FUHUŞ SUÇU BERAAT YÖNÜNDE YARGITAY KARARI 

“…Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, 18 yaşından küçük bayanlara fuhuş yaptırıldığı ihbarı üzerine sanığın ikametinde yapılan aramada mağdureler G... S..ve Kumsal ile tanık A..nin yakalandığının, mağdure ve tanık beyanlarına göre de sanığın mağdur G...'ın fuhuş yapması için aracılık ve yer temin etmek suretiyle atılı suçu işlediğinin, ancak sanığın 18 yaşından küçük olan mağdureler S.. ve Kumsal'a yönelik fuhuş suçunu işlediğine dair isimsiz ihbar dışında cezalandırılmaya yeterli delil elde edilemediği gibi mağdurelerin de böyle bir iddialarının olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın mağdur G..'a yönelik sübuta eren eylemi nedeniyle TCK.nın 227/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına, mağdureler Seher ve Kumsal'a yönelik fuhuş suçunu işlediği iddiasıyla TCK.nın 227/1. maddesi uyarınca açılan davalardan ise beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2012/5231 E. , 2014/9547 K.) 

FUHUŞ SUÇUNUN OLUŞABİLMESİ İÇİN CİNSEL İLİŞKİNİN GERÇEKLEŞMESİ ZORUNLU DEĞİLDİR 

“…Fuhuş için aracılık yapmak suçundan sanıklar ... ve ...'ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair Akseki Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 20.04.2006 gün ve 2006/33 Esas, 2006/80 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: TCK.nun 227/2. maddesinde düzenlenen fuhuş suçunun oluşması için cinsel ilişkinin gerçekleşmesinin zorunlu bulunmadığı, bir kimsenin fuhuşa teşvik edilmesi, bunun yolunun kolaylaştırılması, fuhuş için aracılık edilmesi ya da yer temin edilmesinin suçun oluşumu için yeterli bulunduğu gözetilerek, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2011/2604 E. , 2011/2977 K.) 

FAİLİNİN SÖZLERİNİN KONSOMASYON İÇİN Mİ FUHUŞ İÇİN Mİ OLDUĞUNUN TESPİT EDİLMESİ 

“…Fuhuş, hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ...'ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 27.04.2006 gün ve 2005/518 Esas, 2006/207 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Hakaret ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğun koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı gözetilmeden, bunu da kapsayacak biçimde hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar 53/1. maddede yer alan bütün haklardan ve bunları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilmesi, kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan belirtilen nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi degözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkralarına “53/1-c maddesinde yer alan haklardan şartla salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Fuhuş suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde; Müşteki ve tanık Günay Hüseyinova'nın beyanlarında, sanığın, müştekiye ''Şurda duran iki müşteri seni çok beğenmiş, bu müşteriler zengin kişilerdir, bunların masasına git, hem eğlenir hem de para kazanırsın'' dediği şeklindeki sözlerini konsomasyon yapması için mi yoksa fuhuş yapması için mi söylediğinin açık olmayıp bunun dışında da sanığın mağdureyi fuhşa teşvik ettiğine, aracılık ettiğine veya yer temin ettiğine ilişkin mahkûmiyete yeter her türlü şüpheden uzak delil bulunmaması karşısında, beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2011/2208 E. , 2011/5073 K.) 

FUHUŞ SUÇUNDA MAĞDURUN TEHDİT EDİLMESİ  

“…Bir kimsenin fuhuş yapmasına aracılık etme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından sanık ...'nın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 04.05.2006 gün ve 2006/21 Esas, 2006/266 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurenin hazırlık aşamasında, fuhuş yapması için sanık tarafından tehdit edildiğine dair oluşa uygun beyanları karşısında, 5237 sayılı TCK.nun 227/4. maddesinin sanık hakkında uygulanmaması, sanık hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması aleyhe temyiz olmadığından ve dosyada mevcut adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olan sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin uygulanamayacağı açıkça anlaşıldığından bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia, savunma ve duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2011/2185 E. , 2011/5090 K.) 

FUHUŞ SUÇUNDA MAĞDURENİN 15 YAŞINDAN KÜÇÜK OLMASI

  “…Fuhuş suçundan sanık ... 'in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 21.06.2007 tarih ve 2007/92 Esas, 2007/509 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, nüfus kaydına nazaran suç tarihinde 15 yaşından küçük olduğu anlaşılan kardeşi olan mağdureyi cinsel amaçla erkeklere pazarlığı iddia edilmesi karşısında, eyleminin TCK.nın 103/2-3 maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturup oluşturmacağına ilişkin delillerin tayin ve takdiri ile davaya bakma ve suç niteliğini belirleme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış ... saklı kalmak kaydıyla CMK.nın 321 ve 326. maddeleri gereğince BOZULMASINA, 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2011/4736 E. , 2012/1913 K.) 

FUHUŞ SUÇUNDA MAĞDURUN ÇARESİZLİĞİNDEN YARARLANMA

  “…Sanıkla...,... ve hakkında fuhuş suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince; Sanık ...'ın daha önce sanık ...'u tanıdığını beyan etmesi ve sanık ...'un kimliğini kullanan mağdurenin yaşının küçük olduğunu bilerek otele kayıt ettiğinin anlaşılmasına ve Mahkemece de oluşa ve dosya kapsamına uygun şekilde, sanık ...'ın 18 yaşından küçük mağdurenin fuhuş eylemine yer temin ettiği kabul edildiği halde eylemin TCK.nın 227/1. maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde 227/2. madde ile uygulama yapılması, TCK.nın 227/4. maddesinde sayılan "Mağdurun çaresizliğinden yararlanma" mağdurenin içinde bulunduğu ve üstesinden gelemediği maddi veya manevi anlamda elverişsiz durumdan yararlanmak suretiyle mağdurun fuhşa razı edilmesidir. Yani mağdurun çaresizliğinden yararlanılarak fuhuş suçunun işlendiğinden söz edilebilmesi için failin mağduru fuhşa sevk veya fuhuş yapmaya razı ederken bu durumdan özellikle yararlanmış olması, mağdurun içinde bulunduğu olumsuz koşullardan başka türlü kurtulma imkanı bulunmadığı fikri oluşturularak fiile razı edilmesi ve bunun sonucu fuhşa sevkedilmesi ve fuhuş yapmasının sağlanması gerekir. Bu çaresizliğin sebebi güçsüzlük, sağır- dilsizlik, akıl hastalığı gibi fiziksel durumlar veya işsizlik, yoksulluk, madde veya alkol bağımlılığı, açlık gibi şahsi konuma bağlı durumlardan kaynaklanabilir. Bu açıklamalar göz önüne alınarak mağdurenin daha önce de evden bir çok kez kaçması, dosya kapsamında daha önce de fuhuş yaptığı iddialarının bulunması, mağdurenin kalacak yeri olmasına rağmen ailesinin yanından kaçarak fuhuş yapan sanıkların yanına kendi isteği ile gitmesi karşısında, mağdurenin bulunduğu bu durumun TCK.nın 227/4. maddesi kapsamında çaresizlik hali olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden sanıklar ... ve ...hakkında TCK.nın 227/4. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin, Sanık ... yönünden kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2013/7877 E. , 2014/1304 K.) 

FUHUŞ SUÇUNDA MAĞDURUN AKIL SAĞLIĞININ YERİNDE OLMAMASI, AKLİ MELEKELERİNİN KISITLI OLMASI DURUMU 

“…Fuhuş suçlarından sanıklar ... ve ...'nin yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 24.09.2007 gün ve 2006/104 Esas, 2007/862 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Mağdure hakkında alınan 17.04.2007 günlü Kahramanmaraş Devlet Hastanesi rapor içeriğinde "hafif derecede zeka geriliğinin bulunduğu, akli melekelerinin kısıtlı olduğu, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunmadığı, ruhsal bakımdan kendisini savunamayacak durumda bulunduğunun" belirtilmiş olması karşısında, sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK.nın 102/2, 3-a maddesinde tanımlanan nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığının, bu husustaki delillerin tayin ve takdiri ile davaya bakma görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu nazara alınarak 5235 sayılı Kanunun 11 ve CMK.nın 4. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca ceza miktarları yönünden kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2011/7129 E. , 2012/12735 K.)

CEZA AVUKATI – AĞIR CEZA AVUKATI – İSTANBUL AĞIR CEZA AVUKATI

İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Fatih Yaşar’ a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.