Çocuğun soy bağını değiştirme suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Üçüncü Kısım Topluma Karşı Suçlar Sekizinci Bölüm Aile Düzenine Karşı Suçlar başlığı altında TCK Madde 231’ de düzenlenmiştir. Kanun hükmü şöyledir:
TCK MADDE 231 |
Çocuğun soy bağını değiştirme Madde 231- (1) Bir çocuğun soy bağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. |
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. Maddesinde Genel olarak soybağının kurulması başlığı altında;
-Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur.
-Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur.
-Soybağı ayrıca evlât edinme yoluyla da kurulur.
Hükmüne yer verilmiştir. Çocuğun haklarının korunabilmesi için soybağının doğru ve gerçek bir şekilde kurulması büyük önem arz etmektedir; çünkü miras, vatandaşlık, nafaka vb. pek çok hak soybağı ile yakından ilgilidir. Anayasamızın 41. Maddesinde Ailenin korunması ve çocuk hakları başlığına yer verilmiş olup; anayasa hükmü şöyledir:
Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
Madde, bir çocuğun soybağının değiştirilmesini veya gizlenmesini suç hâline getirmiştir. Bu netice, yetkili mercilere gerekli bilgileri vermemek veya yanlış bilgiler vermek suretiyle gerçekleştirilecektir. Kişilerin aileleriyle olan ilişkileri, doğum, evlât edinme, tanıma veya babalığa hükmolunması yolları ile hukuken oluşur. Doğumla meydana gelen ilişkinin maddede belirtilen suretlerle değiştirilmesi suç hâline getirilmiştir. Suçun oluşması için failde, çocuğun soybağını değiştirme veya gizleme kastının varlığı esastır. Maddenin ikinci fıkrasında ise, bu fiillerin taksirle işlenmesi suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun, sağlık kurumu bünyesinde kurum görevlileri tarafından işlenebileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
Çocuğun soybağını değiştirme suçu ile aile düzeninin korunup; güvence altına alınması amaçlanmıştır. Ayrıca mağdurun gerçek ailesinden koparılmasını önlemek için kanunda bu durum suç olarak düzenlenmiştir.
Çocuğun soy bağının kasten değiştirilmesinde suçun faili herkes olabilir. Anne veya baba da bu suçun faili olabilir. Soy bağının taksirle değiştirilmesi suçunda ise fail ancak bir sağlık kurumunda çalışan görevli personel olabilecektir.
Çocuğun soybağını değiştirme suçunun mağduru, soybağı değiştirilen veya gizlenen çocuktur. Mağdur, kısaca işlenen suç eylemi nedeniyle haksızlığa uğrayan veya hakkı ihlal edilen kişiyi ifade etmektedir.
Suçu oluşturan eylemler kanunda:
-Failin bir çocuğun soy bağını değiştirmesi veya gizlemesi,
-Failin özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir çocukla karışmasına neden olması,
olarak belirtilmiştir.
Kanun maddesinin ilk fıkrası uyarınca (TCK 231/1) suç kasten işlenebilir. Maddenin ikinci fıkrası uyarınca (TCK 231/2) ise suç taksirle işlenebilir. Kast, kanunun suç olarak kabul ettiği bir fiilin ve onu meydana getirecek hareketin neticesini bilerek ve isteyerek işleme iradesidir. Taksir ise failin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleşmesidir.
Çocuğun soybağını değiştirme suçu; uzlaşma hükümleri kapsamında olmayıp; uzlaşma hükümleri bu suç için uygulanmaz.
Çocuğun soybağını değiştirme suçunda soruşturma ve kovuşturmanın yapılması şikâyete tabi olmayıp; ilgili makamlar suçun işlendiği bilgisine ulaştığı anda resen harekete geçmektedirler.
Çocuğun soybağını değiştirme suçunun yargılamasında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Ceza yargılamasının kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle zamanaşımı hususu savcı veya hâkim tarafından resen nazara alınmaktadır. Çocuğun soybağını değiştirme suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
“…Sanık hakkında çocuğun soybağını değiştirme suçundan açılan kamu davasının "düşmesine" karar verilmek suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Sanığa yüklenen “çocuğun soybağını değiştirme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, suç tarihinden iddianame tarihine kadar gerçekleştiği ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği Mahkemece gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olmakla; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nin 302/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin ESASTAN REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…” (11. Ceza Dairesi 2021/38861 E. , 2022/4605 K.)
“…Hakkında çocuğun soybağını değiştirme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar ..., ... ve ...’ın, suç tarihinde nüfus müdürü olarak görev yapan sanık ...’dan, evlat edinme niyetiyle mağdur çocuk ...’ın sanıklar ... ve ...’in nüfusuna kaydedilmesini talep ettikleri, sanık ...’nın diğer sanıkların talebine uygun olarak işlem yaptığı olayda; sanığın eyleminin TCK’nin 231. maddesindeki çocuğun soybağını değiştirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.03.2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi…” (11. Ceza Dairesi 2019/7142 E. , 2021/3009 K.)
“…Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya içeriğine göre; sanığın, Nilay isimli çocuğunun annesinin gerçekte S.. Ç.. olmasına rağmen, resmî nikâhlı eşi olan Şenay'dan olduğunu bildirerek nüfusa kaydını yaptırmaktan ibaret eyleminin, TCK.nın 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağını değiştirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetine hükmedilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2013/4956 E. , 2014/14031 K.)
“…Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...'ın kızı olan sanık ...'nin evlilik dışı ilişki sonrası hamile kaldığı, sanıkların olayın duyulmasından çekinerek ...'nin kız kardeşinin arkadaşı sanık ...'tan bebeği gayri resmî şekilde evlatlık olarak verecekleri bir aile bulmasını istedikleri, bunun üzerine sanık ...'ın bir internet sitesine altı bin lira karşılığında üç haftalık bebeğin evlatlık verileceği yönünde internet aracılığıyla ilan verdiği, bu ilanı gören kolluk görevlilerinin alıcı kılığında sanık ... ile iletişime geçerek, bebeğin doğum sonrası hastanede altı bin lira karşılığında teslimi konusunda anlaştıkları ve bebeğin doğduğu gün hastaneye alıcı kılığında giden polislerce sanıkların suçüstü yakalandıkları olayda, sanıkların eylem ve iradelerinin çocuğun gerçek soybağının ortaya çıkmasını engellemeye, çocuğun gerçek ana ve/veya babasının değil de, farklı kişilerin soybağında gözükmesini sağlamaya yönelik olduğu, böylelikle atılı çocuğun soybağını değiştirme suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla, Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…” (14. Ceza Dairesi 2012/10978 E. , 2014/10333 K.)
“…Sanık ...’ın yokluğunda verilen hükmün duruşmada verdiği “...” adresi yerine “...” adresine gönderildiği, bu nedenle Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, sanığın temyiz talebinin öğrenme ile süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanıklardan ... ve ...’nin gayri resmi birlikteliklerinden doğan mağdur bebeği istemediklerinden dolayı aralarında anlaşarak şüpheli ...’a verip nesebi belli olan bebek mağdurun nesebinin karıştırılması amacıyla sanki terk edilmişken bulunmuş bir bebek gibi getirerek polis merkezine teslim etmesini sağladıkları ve 14.04.2006 tarihli isimlendirme tutanağıyla mağdur çocuğun isimlendirilmesinin yapıldığı somut olayda; sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK'nın 231/1. maddesinde düzenlenen “çocuğun soybağını değiştirme” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek eylemlerinin TCK’nın 231/2. maddesinde düzenlenen “sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir çocukla karıştırılması” olarak kabulü ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sanıkların sonuç ceza yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi…” (11. Ceza Dairesi 2018/1020 E. , 2018/846 K.)
“…Sanık .... ile katılan ...’nın 07.04.2005 tarihinde evlendikleri, 17.06.2014 tarihinde boşandıkları, sanığın evlilik birliği dışında 13 .11. 2009 tarihinde doğan....’ı 01.09.2010 tarihinde, 03.03.2012 tarihinde doğan .....’i de 18.02.2013 tarihinde resmi nikahlı eşi olan katılan ... ile müşterek çocuklarıymış gibi Nüfus Müdürlüğü‘ne müracaat ederek, beyana dayalı olarak nüfusa kaydettirdiği iddiasıyla çocuğun soybağını değiştirme suçundan açılan kamu davasında; 4721 sayılı TMK’nin 285 ve 295. maddelerindeki “evlilik birliği devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır ve başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.” düzenlemeleri karşısında; evlilik birliği devam ederken doğan evlilik dışı çocuğun, biyolojik babası üzerine derhal kayıt edilmesinin mümkün olmadığı ve resmi nikahlı eşin üzerine kaydedilmesinin yasadan kaynaklanan zorunluluk olduğu, bu nedenle yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…” (11. Ceza Dairesi 2021/41185 E. , 2022/2425 K.)
CEZA AVUKATI – AĞIR CEZA AVUKATI – İSTANBUL AĞIR CEZA AVUKATI İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Fatih Yaşar’ a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. |